Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk, CNN Türk'te Hakan Çelik'in sunduğu Hafta Sonu programına konuk oldu. Bakan Selçuk, Elazığ depreminin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte bölgeye giderek, inceleme yaptıklarını kaydetti.
Deprem bölgesinde görev yapan tüm çalışanlara teşekkür eden Bakan Selçuk, "İnşallah bu depremin bütün olası negatif izlerini hem çocukların üzerinde hem de ailelerimiz üzerinden silmeyi hedefliyoruz. İkinci görevimiz ise ayni depo yönetimini sağlamak. Biliyorsunuz birçok yardımlar ulaşıyor ve onda da biz depo yönetimini sağlıyoruz ve AFAD ve Kızılay aracılığıyla da bu ayni yardımlar ulaştırılıyor. Onun dışında bakanlığımızın görev alanları içinde biz bütün prim borçlarının ödemelerini 3 ay kadar öteledik ve 30 Nisan'a kadar öteledik" diye konuştu.
Bakan Selçuk'un açıklamalarından satır başları şöyle;
(Elazığ'daki deprem)
Vefat eden kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılara acil şifalar diliyorum. Ülkemiz deprem bölgesinde yer alıyor, daha hazırlıklı olmak için uğraşıyoruz. Afet anlarında tüm bakanlıklarla işbirliği içinde çalışıyoruz. Elazığ ve Malatya'yı etkileyen depremin ardından psikososyal destek grubumuz bölgeye gitti.
Bütün prim borçları 30 Nisan 2020’ye kadar Elazığ ve Malatya’da ötelendi. Deprem bölgesinde sağlık için katılım payları ve ilaç payları 30 Nisan 2020’ye kadar alınmayacak.
Bu iki bölgeye 8 milyon TL aktarıldı. Elazığ için 5 milyon TL daha kaynak aktarılacak.
Bakanlık olarak ilk günden itibaren sahadayız. Kötü haberlerde beraberlik bilinci bizi sarmalıyor.
Deprem bölgesinde işsizlik ödeneğinden faydalanacak olan vatandaşların ödemelerini gerçekleştirdik.
(Sosyal yardım çalışmaları)
Sosyal yardımlar devletin şefkat eli. Sosyal dayanışmayı her zaman diri tutan bir milletiz. 2002 yılında 2 milyar lira olan sosyal yardımlar bugün 55 milyar liraya ulaşmış durumda. Dünyada yoksulluğu en fazla azaltan ülkeler arasındayız. 43 farklı sosyal yardım programımız var. Sosyal devlet olmanın ötesinde ultra sosyal devlet statüsündeyiz.
(Asgari ücret oranları)
Asgari ücret iş verenin vereceği minimum ücret. Biz o ücretin altında çalışmasını kabul etmiyoruz. Asgari ücret sadece devlet tarafından verilmiyor. Bir komisyon tarafından kararlaştırılıyor. Burada aslında devletin görevi iş veren ve işçi arasında hakemlik yapmak. Bu müzakere süreci temel olarak iş veren ve işçi arasında geçiyor. Bakım merkezlerine kalite puanı ile teşvik gelecek.
(Engelli ve yaşlı bakımları)
Yarın bir genelge yayınlayacağız. 2020 yılı bakım merkezlerinde kalite yılı olacak. Bakım merkezli için belli standartlar oluşturduk. Yarın açıklanacak olan yönetmelikle birlikte hem engellilik hem yaşlılar konusunda kalite çıtasını yükselteceğiz. Gündüzlü bakım merkezli çok önemli. Engellilerimiz için erişilebilir yaşam hedefliyoruz.
Yarın açıklanacak olan yönetmelikle birlikte hem engellilik hem yaşlılar konusunda kalite çıtasını yükselteceğiz.
2023'e giderken aile dostu şehirler hedefliyoruz.
(Emeklilikte yaşa takılanlar)
Emeklilikte yaşı tutmayanlar tabirini kabul ediyoruz. Emeklilikte 3 ana parametre var. Sigorta süresi, prim ödeme ve yaş. İkisi olup bir tanesi olmadığında olmuyor. Üçünün aynı anda sağlanması gerekiyor.
Bu kurulan sistemin dengesinde değişiklikler oluyor. Bu dengeyi sarsıntığında bozukluklar olmuş oluyor. 1993 yılında Süleyman Demirel hükümetinde bu yaş kriteri kaldırılıyor.
(EYT bekleyen vatandaşların bu talepleri kaldırılırsa ne olur?)
Maliyet hesapları var. Bunun prensiplerinde de sorun var. Adı yaşlılık aylığı. EYT bekleyenlerin ortalama yaşı 48. Dünyanın hiçbir yerinde 48 yaşlı olarak kabul edilen bir oran değil. Türkiye halen reformları etkisinde. Emeklilik dediğimiz şey teknik olarak kullandığımız tabirde "Yaşlılık aylığı". Yaşlılık aylığı yaşlı olunca alınır. Dolayısıyla EYT bekleyenlerin ortalama yaşı 48. Dünyanın hiçbir yerinde 48 yaş yaşlı olarak kabul edilmiyor. Geçen yıl emekli ettiğimiz nüfusun ortalaması 52-53 bandında. Bunun 65 yaşa dönmesi 2048 yılını bulacak. EYT'liler 65 yaşını beklemeyecekler.
Emeklilik aylığı süremiz diğer ülkelerden yüksek.
Temel sebep esasında EYT'den emekli edildiklerini düşündükleri zaman tekrar çalışmak istiyorlar. Emekli maaşlarının üstüne bir maaş daha eklemek... Hazine ve Maliye Bakanımızla çalışıyoruz. EYT'nin bize göstermiş olduğu şey emeklilik konusunda bir reforma ihtiyacımız var. Uzun soluklu bir çalışma bu.
(Süresiz nafaka meselesi)
Biz istiyoruz ki ailelerimiz hep uyumlu olsun, hiç boşanma yaşanmasın. Ama maalesef evlilik olduğu kadar hiç istemesek de hiç arzu etmesek de boşanmalar da gerçekleşiyor ve bunun sonucu olarak da nafaka meselesiyle başbaşa kalıyoruz. Nafaka konusunu biz Adalet Bakanlığı'mızla beraber çalışıyoruz, inşallah bir çözüme ulaştırmayı da hedefliyoruz. Ama ben burada şunun da altını çizmek isterim. Nafakada mahkemelerce verilen ortalama nafaka oranı, yoksulluk nafakası oranı 370 lira ortalaması. Adı üstende bu yoksulluk nafakası ve bunun tahsilatına ve ödenmesine baktığımız zaman da yüzde 51 oranında yani neredeyse yarı seferinde ödenmiyor bu. Konuyu değerlendirirken bunların da değerlendirilmesi, göz önüne alınması gerekiyor. Bizim en önemli isteğimiz; ne kadın ne erkek tarafların hiçbirisini mağdur etmeden hak temelli bir yaklaşımla nafakaya bir çözüm bulabilmek.
2020-02-02 11:30:00Z
https://news.google.com/__i/rss/rd/articles/CBMiVGh0dHBzOi8vd3d3Lm1pbGxpeWV0LmNvbS50ci9ndW5kZW0vYmFrYW4tc2VsY3VrdGFuLXNvbi1kYWtpa2EtZXl0LWFjaWtsYW1hc2ktNjEzNTA3NtIBWGh0dHBzOi8vd3d3Lm1pbGxpeWV0LmNvbS50ci9hbXAvZ3VuZGVtL2Jha2FuLXNlbGN1a3Rhbi1zb24tZGFraWthLWV5dC1hY2lrbGFtYXNpLTYxMzUwNzY?oc=5
No comments:
Post a Comment